29 Ekim 2011 Cumartesi

ŞEHR-İ AŞK :ESKİŞEHİR

       Eşimle uzun zamandır gidip görmeyi istediğimiz bir yerdi Eskişehir. Ama bir türlü emin olamıyorduk. Gidip görmeye değer mi diye konuşup durduk hep meğer geç bile kalmışız. Eskişehir bu güne kadar gördüğüm en güzel en dinamik şehir. Bunu bir İzmirli olarak söylüyorum. Türkiye'nin üç büyük şehrine Ankara, İzmir ve İstanbul'a inat Eskişehir en görülesi en gezilesi şehir bence. Tatilimiz üç gündü. Üç gün boyunca dolu dolu gezmemize rağmen hala göremediğimiz yerler kaldı. O yüzden Eskişehir için üç gün yetmez benden söylemesi. Gitmeden önce mutlaka Eskişehir Belediyesinin sitesine bir uğrayın. Eskişehir'i tanıtmaya En sevdiğim yerden başlıyayım.

1-  İşte Kültür, Sanat ve Bilim Parkı...
     Bu güzel ve Eskişehir'in en büyük parkını önce trenle gezip ardından da Korsan Gemisini gezebilirsiniz.
Masal Şatosunun görüntüsü eşliğinde yapay gölde su kayağa yapabilir, kafelerde kahvenizi yudumlayabilirsiniz (17 numaralı Belediye otobüsleri Sazova'ya kadar gidiyor)


   
Bilim, Sanat ve Kültür Parkı








2-Tarihi Kurşunlu Camii ve Külliyesi
Odunpazarı semtindedir. Merdivenli kapıdan girdiğinizde tüm ihtişamıyla karşılar sizi.






3-Esbot ve Gondol Turu 



 


4-Odunpazarı Evleri ve Osmanlı Evi : Çıkmaz Sokakları, ahşap süslemeleri, cumbalı evleri ile çok güzeldi.







5-Kent Park
         Eskişehir'e deniz keyfini getiren meşhur park burası. Aynı zamanda parktaki Manej'de çocuklar ve büyükler ata binme eğitiminden yararlanabilir. Parkın içinde Eskişehir'in yerel lezzetlerinden çiğ börek yiyebileceğiniz restoranlar da var.






6-Eskişehir'den görüntüler



Bu arada Eskişehir'e can, kan,renk veren Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i takdir etmemek olmaz. Güzel Türkiyemin kalan 80 ilinde de böyle güzel yürekli belediye başkanları olsa keşke...

26 Ekim 2011 Çarşamba

İşte eTwinning Sertifikamız




Geçen yıl eTwinning projesi oluşturmuş ve çok eğlenceli, güzel bir proje ortaya çıkarmıştık. Ortaklarımız Fransa, Polonya, Slovakya ile öğrencilerimizin yaratıcılıklarını konuşturmuştuk. Öğrencilerimizle birlikte tasarladığımız kartlarımızı yeni yılda ortaklarımıza göndermiştik.




Bunlar hazırladıkları kartların sadece bazıları. Tam 45 öğrencim bu projeye dahil oldu ve işte o projeden gelen sertifikamız. Sertifikayı gördüğümde inanılmaz mutlu oldum. Şimdi da sıra Avrupa Kalite ödülünde. Bakalım olacak mı? Bunca emek, uğraş sonuçsuz kalmaz umarım. İşte sertifikamız:)

24 Ekim 2011 Pazartesi

7.2 Van Depremi

Yine yıkıldık...Yine kaybolduk...yine öldük....Deprem bölgesi biricik ülkem yine sallandı. 7.2 şiddetindeki Van depremi de tarihimizde yerini aldı. Deprem öldürmez, çürük bina öldürür diyen uzmanlara inat vatandaşlarımızın ölmesine yine göz yumdu bu ülkenin sayın yetkilileri. Artık televizyon izlemiyorum, izleyemiyorum. Gerçekten yüreğim kaldırmıyor. Çünkü elimden hiçbirşey gelmiyor. Olanlara sadece seyirci olabiliyorum.
     Şu anda insanlar çadırlarda ya da enkazların başındalar. Bir düşünün herşeye ihtiyaçları var herşeye.Yurtiçi kargonun depremzedeler için başlattığı kampanya çok güzel. Van afet koordinasyon merkezi adıyla gönderilerinizi ücretsiz gönderebilirsiniz. Özellikle bebek ve çocuklar için giysi ve bez çok önemli.Yurtiçi kargoda ihtiyaç listesi belirlemiş.http://www.yurticikargo.com/harita.asp
  • Kışlık bebek ve çocuk giysisi
  • Battaniye
  • Bebek maması
  • Kadın pedi
  • Bebek bezi
  • Kışlık polar giysi
  • Elektrik gerektirmeyecek her türlü ısıtıcı
Deprem çok canlar yaktı yine.
İLAÇ OLAMASAKTA İNSANLARA, YARALARI SARMAYA YARDIM EDELİM.

21 Ekim 2011 Cuma

ŞİRİN ŞEHİR AMASYA

         Amasya...Ne desem nasıl anlatsam bilmiyorum ama inanılmaz şirin ve güzel bir şehir Amasya. Amasya'yı gezmekten büyük keyif aldım. Orta Karadenizde Yeşilırmak vadisinde Harşena eteklerine kurulmuş, çok eski bir tarihi olan dolu dolu bir şehir Amasya. Küçük olduğuna bakmayın görülesi gezilesi yerler öyle çok ki...
Ünlü elması, Ferhat ile Şirin'i, Müzeleri, Şehri ikiye bölen güzel Yeşilırmak ile,Yalıboyu evleri, Kralkaya mezarları, II.Beyazid Külliyesi ve daha nicesi ile hem tarihi hem kültürel hem de antik bir kent Amasya.
    
 Bahar ayının en güzel ayı olan mayıs'ta gezdim Amasya'yı. Eşimin yemin töreni için gitmiştim. Hem 1 aydan sonra eşime kavuşmak hem de öylesi güzel bir mevsimde kavuşmak Amasya'yı benim için çok daha güzel kıldı sanırım.
               

Borabay Gölü
               Bahar ayı olduğu için Yeşılırmak gürül gürüldü. Seyretmeye doyamadım cidden. Yeşilırmak boyunca pek çok çay bahçesi var. Semaverde içeceğiniz mis gibi bir bardak çay ile Amasya'yı seyretmenizi tavsiye ederim. Bu arada Amasya ile ilgili daha fazla bilgi için buraya bakmadan çıkmayın. İşte benim karelerimle Amasya...
 
Yeşilırmak

                                                                        

Amasya Öğretmen Evi
 Konaklamak ve yemek yemek için harika bir mekan Öğretmenevi. Üstelik akşamları fasıl keyfi de var ve ücreti çok uygun.

Eski Amasya evleri


Kral Kaya Mezarları




Sultan II. Beyazıd Külliyesi



Ferhat ile Şirin




Yalıboyu evleri


19 Ekim 2011 Çarşamba

YAP-BOZ

         Çocukluğunda yap-boz yapmayan yoktur herhalde. Her çocuk ilkokul çağlarında başlar bu eğlenceli hobiye. Ezberleyene kadar bir yapar bir bozar. Uzun zamandır aklımdaydı bir puzzle almak. Eşim askere gidince kendime hemen bir puzzle aldım. Okulların kapanmasıyla da hemen oturdum çocukluk anılarımın başına ve lakin 1500 parça olunca hiç kolay olmadı bitirmek. Yalnız itiraf etmem gerek ki inanılmaz stres attırıyor. Bütün bir gününüz küçücük parçaları aramakla yerleştirmekle geçiyor:)Bağımlılık yaptı bende şimdi de 2000lere göz koydum.



      Ben beğendiğim yap-bozları Puzzle dünyasından seçiyorum. Hem çeşit çok hem ücretleri gayet makul hem de kayıp parça hizmeti var. Parça kaybetme durumunda koordinatları vererek parçanız kapınıza teslim ediliyor. Tabii sadece puzzle almakla bitmiyor, bir de puzzle halısı alırsanız çok çok zevkli hale geliyor puzzle yapmak. Televizyondaki onlarca diziden sıkıldıysanız ve biraz olsun kendi kendinize zaman geçirmek istiyorsanız hadi hemen bir yapboz alın.
      İşte fotoğraflarıyla benim yapbozum...



ve bitti...

18 Ekim 2011 Salı

OKUDUM + ÖNERİYORUM =SİYAH SÜT

     

     Selim İleri, Siyah Süt, cesur, şaşırtıcı, tılsımlı bir roman: Bunca kötülüğün ortasında, bize umut veriyor Elif Şafak, dayanabilmek, direnebilmek ve sonra hayata, bir mucize gibi, yeniden başlayabilmek için." diyor. 
     Elif Şafak'ı çok severim. Onun kitaplarını okurken kitap değildir sanki okuduğum, gemiyle yolculuk etmektir. Elif Şafak'ın kitaplarını okurken gerçek dünyadan ayrıldığımı hissederim hep. Aslında son kitabı İskender'den bahsetmek gerek fakat ben Siyah Süt'ü çok sevdim. Diğerlerinden çok daha sade bir dili var ve de Elif Şafak'ın ilk otobiyografik kitabı.
     Kadın meselesi ne yazık ki hala ve hala bir meseledir Dünya'da ve Türkiye'de. Kadına gereken değeri bir türlü veremedik milletçe. Hele de televizyonda hergün yeni bir kadına şiddet haberi izledikçe ve gazetelerde okudukça daha da sinirleniyorum. 'Yazık...Çok yazık..'demekten başka birşey gelmiyor elimden, elimizden.
    Oysa kadın kendi içinde zaten bir yığın gelgitlerle, yaralarla, kararsızlıklarla uğraşır durur ömrü boyunca. Okuyup okumaması, üniversiteye gidip gitmemesi, iş bulması bulamaması, çalışması çalışmaması, giyinmesi, süslenmesi, erkek arkadaşı olması olmaması, evlenmesi evlenmemesi,anne olması olmaması..vs..vs bunların hepsi birer soru(n)dur kadın için. Bütün bu konularda nasıl, nerede, kim, neden ve ne zaman sorularını hem çevresi hem de kendi adına cevaplamak zorundadır kadın.Kendine Ait Odasından çıkması da çıkmaması da hep olaydır, problemdir.
     Elif Şafak, Siyah Süt'te en zor dönemlerden birini ele alır. 30lu yaşlarında bir kadın üstelik okuyan,araştıran, yazan bir kadın. İçinde barındırdığı farklı farklı kadınlarla tanışmasını konu alır Siyah Süt. Parmak kadınlar adını verdiği bu minik karakterler(Sinik Entel Hanım, Anaç Sütlaç Hanım, Can Derviş Hanım, Hırs Nefs Hanım, Saten Şehvet Hanım, Pratik Akıl Hanım) arasındaki çekişmeyi, tartışmaları hatta kavgaları anlatır. 30lu yaşlar kariyer, evlilik ve çocuk arasında kalma yaşıdır. Çocuk sahibi olmasıyla beraber postnatal depresyonda bulur kendini. Bir kadının iç dünyasını, depresyonunu gözlemlerken kendinizden de çok şey bulacağınıza eminim.

İyi Okumalar...
    

11 Ekim 2011 Salı

UZUN BİR ARADAN SONRA MERHABAAAA

             Çok uzun bir zaman oldu paylaşmayalı ama harika paylaşımlarla geri döndüm...

Haydi bakalım. İlk haber : GRİP:) Ne yazıkki gripliyim ve 4 gündür geçmiyor. Ben de şu garip gribe neler iyi gelir onu paylaşayım dedim...

1-Sağlıklı beslenelim
2-Bol C vitamini..Kuşburnu içelimmm mesela
3-Fındık,ceviz,badem bir de balık tüketelim
4-Yoğurt ve hatta kefir tüketelim
5-Tabii ki sarımsak
6-Bol bol komedi filmi izleyelim
7-Evi ya da ofisinizi havalandıralım
8-Bolca da bitki çayı içelim

Bunların dışında bir de güzelce uzanır ve dinlenirseniz ohhhh atlattınız demektir. Hepimize gelmiş geçmiş olsun:)

Buna baktıysan bir de buna bakk

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...