13 Aralık 2010 Pazartesi

Düğün Telaşı


2011 Düğün hazırlıkları
Düğün, nikah, nişan, kına..vs.vs o kadar çok düşünelecek şey ve o kadar az zaman vardır ki bu telaşlı günlerde. Yanınızda her ne kadar aileniz, dostlarınız olsa bile pek çok şey sizin beğeninize ve seçiminize kalmıştır. Düğünlerin yegane patronu aslında gelinlerdir. Herkes onlara sorar, onlara danışır, onlara gösterir.
Aslına bakarsanız bu telaşlı günler hem zor hemde bir o kadar da keyiflidir. Başta gelinlik olmak üzere yapılması gereken, düşünülmesi gereken onca şeyden ben çok şükür sıyrıldım ama bedelini de 8 kilo ile ödedimJ Blog sayfası kurduktan sonra aklıma neden gelin adaylarına yardımcı olmuyorum ki diye düşündüm. İşte başlıyoruz…
Gelinlik:
Gelinlik seçerken hiçbir genç kız ben şunu istiyorum evet kesin kararlıyım bu olacak diye yola çıkamaz. Tecrübeyle sabittir. Öyle dese bile sonuç aklındakinin tam zıddı olur genelde. Ben her siteye girip her şeye bakıp öyle karar verenlerdendim. Bu yüzden sizlere site adlarını toparlayıp hepsinden bir iki model göstereyim dedim.
Ve bir ipucu bu yıl kesinlikle tek omuzlar modaJ
Tabii ki Türkiye’de gelinliğin merkezi yolunda hızla ilerleyen İzmir’den de bahsetmeden geçilmez. Bu harika modelleri ve daha pek çoğunu diktirebileceğiniz muhteşem modaevleri var İzmir'de. Aşağıda gördüğünüz sitelerden pek çoğunun İstanbul Nişantaşı’nda bayileri var ve gelinlik fiyatları 2000 Euro ile başlıyor ama siz siz olun bütçenizi kısıtlı tutmak için özellikle Kemeraltı ve Hatay’daki modaevlerine bakmadan geçmeyin. Uygun ücretlerle de harika bir gelinliğe sahip olabilirsiniz. Benim bildiğim ve harika dikimler yapan Egecan Moda’ya da uğramadan gelinlik almayın ;)
http://www.sanpatrick.com/





10 Aralık 2010 Cuma

GÜZEL İZMİR



       Güzel İzmir...Güzellerin şehri İzmir...Havasıyla suyuyla, taşıyla toprağıyla  her mevsim ayrı bir güzeldir benim şehrim. Çocukluğum, öğrenciliğim, üniversite yıllarım, aşk dolu yıllar hep memleketimde geçti.
      Şimdi mesleğimi İzmir'de yapamasamda, orda yaşayamasam da hemen her haftasonu ordayım. Nedense her gittiğimde daha bir aşık oluyorum, daha bir seviyorum ben bu şehri. İşte memleketimden birkaç kare...







7 Aralık 2010 Salı

eTwinning ve biz

      Sonbahardan kışa doğru hızlıca geçtiğimiz şu günlerde yepyeni bir heyecanımız var. Oldukça aktif ve yoğun geçen iki aydan sonra işte güzel bir konuyla yine paylaşımdayım:) 
    
      Haydi başlayalım, bir adım atalım diyerek başlamak zaten işi yarılamaktır düşüncesine bir kez daha ve bu sefer iyice inandım. Çünkü bizim eTwinning projemiz böyle başladı. Bir hafta sonu topu topu bir saat ayırdım ve sonunda bitirdiğimiz güzel bir projemiz oldu. Etwinning projeleri Türkiye'de yeni yeni yayılıyor ve bence çok kolay ve eğlenceli.

      Bizim projemiz : Let's send New Year cards!!! yani Haydi yeni yıl kartı gönderelim!!!Sonra bu projeyi diğerlerinden biraz daha özenli ve farklı kılmak için kartları biz yapalım yani handmade(el yapımı) gözümüzün nuru olsun dedik. Tabii bu fikir için Scrapbooking'i bana tanıtan ve blogunu zevkle takip ettiğim arkadaşım Yasemin'e çok teşekkür ederim. Daha önce öğrencilerime scrapbooking ile ilgili bilgi vermiştim ama sanırım tam oturmamıştı. Oysa kartları hazırlarken nasılda ilgi çekici ve yaratıcı fikirlerle geldiler inanamazsınız!!!





      Sonuçta kartlarımız bitti ve öyle güzel görüntüler ortaya çıktı ki proje ortaklarımız Polonya, Fransa ve Slovakya ile kartlardan bir sergi düzenleyelim dedik. Kendi yaptığımız kartlardan güzel de bir sergi açtık. Proje heyecanı öyle büyüleyici ki tüm okulda esen o harika atmosfer hiç bitmesin istiyorum. Yeni projelerde görüşmek üzere...
     

Sergimiz


2 Ekim 2010 Cumartesi

ÇANAKKALE İÇİNDE...

 ÇANAKKALE- BİR MİLLETİN ÖLMEYEN TARİHİ-ÇANAKKALE

Çanakkale - Kordon

Gelibolu

Çanakkale

Lodosuyla, boğazıyla, Kordonuyla, mis gibi havasıyla, her daim göreceğiniz arabalı vapurları, genç dinamik üniversitelileri, Kilitbahir'i, taşıyla toprağıyla güzel ülkemizin en özel şehirlerinde biri Çanakkale. 
Şehir merkezinde bile gezilecek görülecek öyle güzel mekanları var ki...Aynalı Çarşı, Saat Kulesi, Kordon, Truva Filminde kullanılan ve Çanakkale'ye armağan edilen Truva Atı, arka sokaklarında karşınıza çıkan harika evler, oteller ve sokaklar..vs 

Peki ya inanılmaz tarihi ve manzarasıyla Assos; özellikle şarap festivali ve muhteşem kumasalı, Rum evleri, kalesiyle Bozcaada; isminin hakkını veren şirin, güzel Gelibolu; Yunan Mitolojisini seven sevmeyen, bilen bilmeyen herkesin görmesi gereken Dünya Kültür Mirası listesindeki Troia; Efsaneleriyle dolu, mis gibi oksijen cenneti Kaz dağları; Troia krallığının sınırlarında olduğu bilinen Ayazması, harika alabalık lokantalarıyla Bayramiç...Say say bitmiyor bitmez. Çanakkale ve bu muhteşem yerler hakkında daha fazla bilgi içinhttp://www.canakkaletravel.com/index.htm adresi biçilmiş kaftan.

Çanakkale'den bahsedip tarihi Gelibolu yarımadası nasıl unutulur..Sadece ülkemiz için değil dünya için önemli bir yer Gelibolu. Bu yarımadayı gezip etkilenmeyen, kendini sorgulamayan, Türk olduğundan gurur duymayan, duygulanmayan var mıdır? Gezilmesi görülmesi gerekenler listeniz varsa eğer ilk sıralarda Gelibolu yarımadası olmalı bence. Anzak Koyu, Arı Burnu, Conk Bayırı, 57. Alay Şehitliği, Kilitbahir Kalesi...Ve işte harika bir site The Historical Peninsula of Gallipoli

ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ
 Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah

Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah

Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah


29 Eylül 2010 Çarşamba

İşte Sonbahar


(Benden birkaç fotoğraf)
Gezmek...Deliler gibi, hiçbir şey düşünmeden, elde fotoğraf makinasıyla gezmek...Bazen tek yapmak istediğim bu. Doğada, tarlada, şehrin tam ortasında ya da bir kasabada, köyde, hiç farketmez. Herşeyden, hayatın tüm olumsuzluklarından sıyrılmanın en güzel ve en renkli yolu.
İsteklerimizin çoğu gibi, bende bu isteğime her zaman ulaşamıyorum ama geçen hafta bu fırsatı yarattım. Ne zamandır merak ettiğim bir yerde doya doya doğayla buluştum. Harikaydı. İzmir'de olupta gitmeyen görmeyen var mı bilmem( muhtemelen benim gibi fırsat bulamayanlar vardır), varsa bu harika yeri, tamda bu renk cümbüşü mevsimde kaçırmayın.Aynı zamanda Apart odalarda kalıp daha uzun süreli bu harika yerde zaman geçirilebilir. Bunun için Salihli belediyesi'nden de oldukça faydalı bilgiler alınabilir, benden söylemesi:)))

Buna baktıysan bir de buna bakk

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...